Ne ağasınız ne paşa!
17 Şubat 2017, Cuma

Gündeme getirdiğimiz sağlık sektöründe yaşanan tehlikeli atık skandalının yankıları devam ediyor. Konuyla ilgili Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliklerinin yaptıkları açıklamalırın ardından konunun asıl muhatabı olan İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü sessizliğini korurken, konuyla ilgili olmasada Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliklerinin sağlık çalışanlarını üzerinde kurdukları baskı ve mobbing ile ilgili Sağlık-Sen İzmir 1. Şube Başkanı Özgür Yıldırım'dan bir açıklama geldi. Açıklamısında İzmir sağlık bürokrasisinin keyfi uygulamaları ile çalışanların üzerinde kurdukları baskı ve mobbinge değinen Yıldırım; “Sekreterlik, çalışanların kendi cebinden maaşını ödediği zannediyor. Personelin kimsenin kölesi olmadığını birilerinin söylemesi gerekiyor” dedi. Sağlık-Sen İzmir 1. Şube Başkanı Özgür Yıldırım açıklamısında şunlara yer verdi; İzmir sağlık bürokrasisinde keyfi uygulamalarıyla "ben ağayım ben paşayım istediğimi yaparı" diyen mantıkla yürümediğini tüm kamuoyunun görmesi gerekmektedir. Uzun bir süredir devam eden, uyarılarımız ve çözüm önerilerimize kulak tıkayan Kamu Hastaneleri Kuzey Genel sekreterliği ve özellikle "ağa" mantığıyla yönettiğini zanneden herkesin "kendisine biat etmesi" gerektiğini düşünen İdari Hizmet Başkanlığı'na birilerinin artık dur demesi gerektiğine inanıyoruz. İnsan kaynaklarındaki “ben yaptım oldu” mantığıyla yapılan uygulamalar artık çizmeyi aşmıştır. Kuzey Sekreterliği, çalışanların kendi cebinden maaşını ödediği zannediyor. Personelin kimsenin kölesi olmadığını birilerinin söylemesi gerekiyor. Devletin işini yaptıklarını unutan idari hizmetlerin yaptığı yanlışlıkları sıralayacak olursak; Daha önce belirttiğimiz gibi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde personel eksikliği gün yüzüne çıkmış, çözüm için biz sendika temsilcileride gerek halk sağlığı gerekse Güney Hastaneleri Kamu Sekreterliği ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün geçici görevle destek olmaları konusunda sözlü olarak talepte bulunmuştuk. Hertürlü fedakarlık ve desteğe rağmen Kamu Hastaneleri Kuzey Sekreterliği İdari Hizmetler Başkanlığı geçici görevle gelen personeli acil servis veya yoğum bakımda değerlendirmesi gerekirken basın biriminde değerlendirmiştir. Basın biriminin yoğun bakım ve acil servise göre daha mı çok ihtiyacı vardı da bizim haberimiz yoktu. Kamu Hastaneleri Kuzey Sekreterliği'nin iki yıl önceki basına servis ettikleri haber sayısı 800 iken, 2016 yılında haber sayısı 4000 çıkmıştır. Bu yıl hedefleri haber sayısı nedir merak ediyoruz. Yine aynı hastanenin radyoloji bölümününden sorumlu teknisyenin uyum problemi yaşaması çalışan sağlık çalışanları ve doktorlarla iletişim eksikliğinin tüm radyoloji çalışanları tarafından bilinmesine rağmen İdari Hizmetler Başkanı'nın tanıdığı veya akrabası olması sebiyle sorumluluktan alınmamıştır. Bu yüzden radyolojiden sorumlu doktor son noktaya gelmiş sorumlu hekimlikten istifa etmiştir. Sorumluluktan kaçtıklarını düşündüğümüz İdari Hizmetler Başkanlığı geçen ay da Van iline geçici görevle kadın doğum uzmanı gönderirken yılda 6 bin doğum yaptıran bir hastanenin doktorlarından birini seçmesi ve kadın doğum uzmanı olan sendika iş yeri temsilcimizi hizmet puanı düşük gerekçesiyle Van iline göndermeside manidardır. Hekimi geçici göreve gönderirken önceliğiniz Nedir? İzmir'de doğum oranı yüksek olan bir hastaneden hizmet puanı düşük olduğu için gönderilirken yılda sadece 48 doğum yaptırılan hastanede bulunan 6 kadın doğum uzmanına yılda hekim başı 8 doğum düşmektedir. Kaldı ki kendilerini uyardığımızda verdikleri cevap “OHAL kapsamında yaparım" olmuştur. Yine vatana hizmet adına Sağlık-Sen temsilcimiz usule aykırı geçici görevlendirilmesine rağmen görev yerine gitmiştir. Yine aynı uygulamalar bununla bitmiyor. İdari hizmetler, 20-25 poliklinik hastasına bakan 3 çocuk hekimi yerine 120-150 poliklinik hastasına bakan 5 çocuk hekimli hastaneden, 20 poliklinik hastasına bakan semt polikliniğine çekmiştir. Hemşire ihtiyacı olan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde diğer kurumlarda görevli iken , geçici görevlerinin iptal edilmesine rağmen hastaneye dönmemiş ve İdari Hizmetler Başkanlığı diğer sağlık kurumlarına geçici görevle gönderilmesine neden seyirci kalmıştır? Yine Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhemşiresi hakkında açılan soruşturma kapsamında ifade verenlere Başhemşire tarafından sorguya çekilmi ve ifade verenlere rızaları olmadan yer değişikliği yaptırılmıştır. Kamu Hastaneleri Kuzey Sekreterliği'nin bu duruma seyirci kalmasınıda anlayamıyoruz.

Şimdi Kuzey sekreterliğine cevaplaması için soruyoruz:

1. Sekreterliğe bağlı hastanelerinizde basın birimlerinde çalışan kaç sağlık hizmetleri sınıfı personel mevcut, hastanelerin asli hizmeti reklam ve haber yapmak mı?

2. Sekreterlik te kurum araçlarının özel kalemlerle birlikte evlerine gidiş geliş için kullananlar var mı?

3. İdari hizmetler başkanlığı çalışanları sözlü ve bazen fiziksel şiddete varacak tepkilerle mobbinge uğradıklarına dair başvurular var mı? Varsa sorunun çözümü için uğraşıldımı yoksa sekreterliğe aylarca giriş yasaklandı mı?

4. Sekreterliğin hizmet alımı, teknik servis hizmetleri idari hizmetlerde ve şahsi işlerde kullanıldı mı?

5. Şu anda hemşire sıkıntısı çeken Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi kaç hemşireye muvaffak verilerek diğer sağlık kurumlarına geçişi sağlandı mı?

6. Uyarılarımız dikkate alınmayıp son 6 ay içinde Kamu Hastaneleri Kuzey Sekreterliği'ne kaç hemşire ve ebe atandı? Bunları kaçı Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne, kaçı aktif çalışmayan Bornova Devlet Hastanesi'ne atandı?

7. Tüm bu sorunları Kamu Hastaneleri Kuzey Sekreteri'ne defaatle iletmemize rağmen neden müdahil olunmadı?     Yanlış işlere imza attıklarını, uygulamaların sorumsuzca olduğunu söylediğimiz için başta Genel Başkanımız olmak üzere birçok yönetim kurulu üyemize sözlü saldırılar olmuştur. Referandum öncesi 15 Temmuz ruhuna yakışmayan davranışlar içinde bulunan mezhepçilik ve etnik köken üzerinden hesaplar yapan Kamu Hastaneleri Kuzey Sekreterliği İdari Hizmetler Başkanını ve Genel Sekreterini sorumluluğa davet ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın "sizler umudun adısınız" dediği sendikamızın Genel Başkan, genel başkan yardımcılarının ve İzmir Sağlık-Sen 1 No'lu Şube yönetim kurulu üyelerini kötülemenize ve şahsi hesaplarınıza müsaade etmeyeceğiz.

 

PAYLAŞ :