İzmir Kuzey Sekreterliğine Cevabımız
28 Şubat 2017, Salı

17 Şubat 2017 tarihinde yayınladığımız Sağlık-Sen İzmir 1. Şube Başkanı Özgür Yıldırım'ın “Ne ağasınız ne paşa!” başlıklı açıklamasına İzmir Kuzey KHB Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu'dan cevap gelmişti. Erbaycu'nun açıklamalarına istinaden Sağlık-Sen İzmir 1. Şube Başkanı Özgür Yıldırım'ın kaleme aldığı yeni sorularla söz düellosu yeni bir boyuta taşındı. İşte Sağlık-Sen İzmir 1. Şube Başkanı Özgür Yıldırım'ın bize özel yaptığı açıklama ve sorular: “Sendikamız adına Kuzey Sekreterliği'ne sormuş olduğumuz sorulara cevap alamadığımız gibi tarafımıza da bilgi verilmemiştir. Sağlık Bakanlığı adına Sekreterliğin kamuoyuna yanlış bilgilendirmesi tarafımızı üzmüştür. Kendilerini anlatmasını değil, sorduğumuz soruların cevabını istiyoruz. İdari Hizmetler Başkanlığı'nın Sağlık Bakanlığı Atama Nakil Yönetmeliği ve sağlık personeli il içi yer değişikliği usul esasları hakkındaki yönergesi kapsamı dışında işlem yapamayacağı aşikardır. Fakat İdari Hizmetler Başkanlığı'nın geçici görevle Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’ne almış oldukları ATT, ebe ve hemşirelerin ünvanlarına uygun ve sağlık hizmetini rahatlatacak bir şekilde görevlendirmediğini kabul etmiştir. Sorumluluğu maalesef kurum yöneticilerine attığıda NETtir. O zaman Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi eski ve yeni yöneticisine soruyoruz? ATT, ebe ve hemşireler neden ünvanına uygun değil de, BASIN biriminde çalıştırılıyor? Sağlık Bakanlığı tarafından kadın doğum uzmanı talebine hizmet puanı esas alındığını söyleyen İdari Hizmetler Başkanlığı en düşük hizmet puanı olanı değil, Sağlık-Sen 1 Nolu Şubesi Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Temsilcisi arkadaşlarımızı göndermişlerdir. Bu durumda da İdari Hizmetler Başkanlığının sendikamıza ve üyelerine de tavrını NET olarak göstermektedir. Çocuk hastalıkları uzmanıyla ilgili sorumuza farklı bir cevap verilmiştir. Konu yapılan atama değildir. Çocuk polikliniğinin yoğun olduğu bir hastaneden Kuzey Sekreterliği'nin zemin katında hizmet veren semt polikliniğine geçici görevle görevlendirilmiştir. Öyle görünüyor ki; İdari Hizmetler Başkanlığı tarafından Sayın Genel Sekreterimiz Ahmet Emin ERBAYCU’ nun YANLIŞ bilgilendirildiği ortadadır. Yine bu kapsamda diğer sorularımızın cevabını da yeniden Sekreterlik bünyesinde sorgulanması anlamlı olacaktır. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başlatılan soruşturma kapsamında Başhemşirenin aleyhinde ifade verenlerin rızası dışında yer değişikliği yapıldığı 06.02.2017 tarihinde acil servisten, kan alma birimine görevlendirilmesi de sadece bir örnektir. Başhemşire değil de komisyon tarafından yapıldığı ifade edilmesi böyle bir eylemde rızası dışında gerçekleştiği ve hizmet amacını kapsamadığı da ortadadır. Genel Sekreterliğin araçları tabii ki kamu hizmetinde olacaktır. Bizim sorduğumuz soru, İdari Hizmetler Başkanı'nın kamu hizmeti dışı kullandığı makam aracı var mı dır? Basın açıklaması yaptıktan sonra özel kaleminin aracını kullanmayı bırakmış ve halen makam aracı olarak kullanılmakta mıdır? Mobing’e uğramış idari hizmetler personelinin mesai dışı değil de, mesai saatleri arasında kuruma girişi güvenlik görevlileri tarafından engellendi mi? Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi için vermiş olduğu hemşire PDC doluluk oranının istatistiki bilgilerinin tekrar kontrol edilmesini öneriyoruz. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 2 ebe-hemşire için muvaffakiyet verilmiş olduğunu söylemeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Gerçek verilerin paylaşılması kamuoyuna ve biz sağlık çalışanlarını rahatlatacaktır. Genel Sekreterin söylemiyle; “İnsan sağlığının kutsallığını bilen fedakar sağlık çalışanlarının gayretiyle gerçekleştirmiş” ise buna değerlere layık hak ettiği saygının İdari Hizmetler tarafından da gösterilmesini umut ediyoruz. Yine yeniden sorduğumuz soruların cevabını istiyoruz. Bizim kimseye iftira ile yalanla işimizin olmadığı gibi her idamız ispatlı ve delillidir. Şimdilik görevlendirmeler ile ilgili 1-2 örnek verecek olursak; Alsancak Devlet Hastanesi'nde görev yapan üyemiz Prt. Hekim Mehmet Atilla BARAN, sendikamıza çeşitli tarihlerde yaptığı başvurularla, İzmir Kamu Hastaneler Birliği Kuzey Sekreterliği’nin kendisi hakkında yaptığı işlemler ve yaptığı başvurulara verilen yanıtlarla bir nevi yıldırma politikası izlediğini, kendisinin bahse konu kurum yetkilileri tarafından bir devlet memuruna yakışmayacak ithamlara ve iftiralara maruz bırakıldığını beyan etmiş ve şube olarak kendisine her türlü destek verilmiş ve verilmeye devam edilecektir. Bahse konu üyemizin gördüğü baskı ve karşılaştığı hukuk dışı işlemlere örnek vermek gerekirse; 2016 yılı Ağustos döneminde üyemize 12 ve 25 Ağustos tarihlerinde Aliağa Devlet Hastanesine geçici görevlendirilme yapılmış, üyemiz hastane Başhekimine ve Başhekim Yardımcısına, bahse konu tarihlerden birinin kendi hastanesindeki nöbetle çakıştığını, bir diğerinin de yine kendi hastanesindeki nöbetin hemen ertesi olduğunu ve üç gün üst üste nöbet tutmasının mümkün olmadığını, diğer yandan o tarihte yurt dışında okuyan kızının Türkiye’ye geleceğini, kurum içindeki en kıdemli doktorun kendisi olduğunu ve daha önce geçici göreve gittiği, bu görevlendirmenin mevzuata aykırı olduğunu ve mazeretinin kabul edilmesini talep etmiş ancak kendisine konunun Kuzey Sekreterliği ile ilgili olduğu ve yapacakları bir şey olmadığı söylenmiştir. Bunun üzerine Kuzey Sekreterliğine giden üyemiz aynı mazeretleri dile getirmiş ancak kendisine, Namık Kemal KUBAT tarafından “alt tarafı iki nöbete gideceksin, gitme de sana göstereyim” denmiş, akabinde gerçeği yansıtmayan bir tutanakla üyemizin bahse konu kişiyi tehdit ettiği iftirası da atılmıştır. Yine üyemizin 2015 yılında ücretsiz izinden dönüş tarihinin değiştirilmesi ile ilgili olarak da, müvekkilin talebi Namık Kemal KUBAT tarafından mevzuat hükümlerine açıkça aykırı olarak kabul edilmemiş ve üyemizin talebi dışındaki bir tarih, “nasıl olsa paran var, bir hafta geç başlan ne olur, ne istiyorsun ayın 15 inde başlatıyorum. Git yoksa işlem yaparım” denerek belirlenmiştir. Üyemiz ikinci kez Bornova Hacılarkırı 2. Jandarma Tugayı Komutanlığına iki ay geçici görevle görevlendirilmiştir. Bu görevlendirmenin iptali talepli davayı üyemiz adına şube olarak açmak üzereyiz ve gereken her türlü yasal yola da başvuracağız. Bahse konu üyemiz Kuzey Sekreterliği’ndeki keyfi ve baskıcı uygulamalara verilebilecek örneklerden sadece biridir. Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Hastanesinde pratisyen hekim olarak çalışan üyemiz Aliağa Devlet Hastanesi'nde görevlendirilmiş, Çandarlı 112 den de Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Hastanesine geçici görevle hekim görevlendirilmiştir. Bu çapraz uygulamaların amacı ve maksadı nedir? Son olarak İdari Hizmetler Başkanlığının Aralık ayında eş durum bildirir belgelerini istemesi gerekirken, bu sürenin neden 3 ay geçtiğini ve bu gecikmeden dolayı çocuklarının eğitim mağduriyetini göz önünde bulundurmadan ‘’mazeretin kalktı geldiğin yere gidiyorsun” mantığını kabul etmemizin mümkün olmadığını ve Kuzey Kamu Hastaneler Birliği İdare hizmetler başkanlığının yaptığı bu iş ve işlemleri insani olarak ta anlayamadığımızı bildiririz."  

 

PAYLAŞ :